Aylık arşivler: Temmuz 2010

Sosyal Medya ve Grup Kavramı

Geleneksel Grup Oluşumu

Geleneksel düzlemde gruplar, genellikle, birtakım özelliklerde paylaşımlar yapan, birbirleriyle etkileşen bireylerin oluşturduğu ve bu bireylerin ortak bir kimliği paylaştığı topluluklardır. Belirli sayılarda bireylerin oluşturduğu gruplar ya da toplumsal birimlerin oluşması aşamasında en önemli koşullar,

  • Ortak güdüler ve hedefler
  • Kabullenilmiş iş bölüm ve hedefler
  • Statü ilişkileri
  • Grup ile ilgili konularda başvurulacak benimsenmiş norm ve değerler
  • Normlara saygı gösterilmesi ve ihlal edilmesi durumunda uygulanacak yaptırımların benimsenmesinin gelişimi (ödül ve ceza yaptırımları);

olarak belirlenmiştir. (Muzaffer Sherif, 1936) Üyelerinin sürekli birbirleriyle iletişim halinde olduğu gruplar, belirli bir amaç doğrultusunda bir araya gelirler. Geleneksel bağlamda insan, yaşantısının büyük çoğunluğunu seçtiği ya da seçildiği gruplar aracılığı ile gerçekleştirir. Bu gruplar vasıtasıyla ekonomik, sosyal ya da siyasi anlamda tatmin yaşarlar.

Yeni Medya ve Değişen İletişim Araçları Bağlamında Grup

people-using-their-smartphones Okumaya devam et

Ben bir gün öldüm.

Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim ama senden başka kimse duymayacak Kimse anlamayacak…” Mevlana

Ben bir gün öldüm.

Nisan başlarıydı sanırım, deniz kenarındaydım. Yürüyordum bir aksilik oldu ve ben denize düştüm. Denizin dibi çok karanlıktı ve pisti ve ben yolumu bulamadım.

Ben bir gün öldüm.

Nisan başlarıydı, kulağımda bir melodi ve dilim döndüğünce melodiye uydurmuştum sözleri. Deniz kenarında yürüyordum. Sonra bir aksilik oldu ve ben denize düştüm. İşte o gün ben öldüm.

Öldüğüm gün, denizin dip karanlığında bir “ben” daha buldum. Bana çok benzeyen ve fakat benden çokça mutlu. Yüzü güleç, gözleri ıslak kadın. O bene sarıldım, denizin dibinde yüzdüm biraz.

Ben öldüğümde arkamda iki kişi kaldı. Biri erkek biri dişi. Ve ben ölürken ikisini de affettim. Dedim ki: sevgi yalnızca hak edene layıktır. Sizin sevginiz birbirinize layık! Ben çok gittim, sizin için de bittim!

Ben denizin dibinde yeniden dirildim. İçimdeki denizle birlikte yeniden nefes aldım. ve bu kez öldüğüm gün bedenimden ayrılan ruhu denizin dibinde bıraktım. Ben ölmeden önce, çokça öfke vardı içimde ve anlamsız bir kin. Ölmeden az önce sormuştum tanrıya neden ben? Tanrım, neden ben? Tüm bunları hak edecek ne yaptım? Oysa ki ben çokça sevdim, hep sevdim. Kendimden çok onu sevdim.

Tanrı bana cevap vermedi. Denizin dip karanlığında, kendime başka bir ben bulayım diye vakit verdi. Ben yüzeye çıkmaya çalıştıkça  ve çırpındıkça tanrıya sorduğum sorulara yanıtlar buldum. Diğer bene sarıldım, ikimiz bir beden olduk. O eski ruhumu dipte bırakıp yüzeye çıktım.

Ben bir gece öldüğümde ve yeniden dirildiğimde o eski ben değildim artık. Bir can daha nefes aldı bedenimde ve ben güçlendim. Her harfin, her kelimenin ve her sayının anlamı varmış, öğrendim.

Ben öldüm ama esas olan sevgi neymiş öğrendim.

There were three butterflies flying to a candle. The first butterfly flew near the flame and said, “i know what love looks like.” The second butterfly flew very close to the flame, burnt its wings and said, “i know how love burns.”  The third butterfly flew into the flame and was burnt. it alone knows what love is.

İnternette Mahremiyet: Seni Kimin İzlediğini Biliyor Musun?

“İnternette mahremiyet” sıklıkla tartışılan bir konu. Kim, neyi, ne kadar görmelidir? Bu soruların cevapları kişiden kişiye değişmekle birlikte son dönemde Facebook’un gizlilik ayarlarında yaptığı değişikliklere hakim değilseniz tüm özel hayatınız bütün webe açılmış durumda, unutmayın.

Wordstream Marketing adlı web sitesinin hazırladığı bir infografiğe göre Facebook’un 2005 yılından bu yana yaptığı gizlilik ayarları ile ilgili güncellemeler sonunda en üst düzeye ulaştı. Öyle üst düzey derken, sınırlamalarla ilgili olduğunu sanmayın. Herkesin sizin bilginize erişimi var demek istiyorum. Gerçi, herkesin her şeyi bildiği bir dünyada sizin özel hayatınız ne kadar değerli o tartışılır ama yine de oldukça rahatsız edici bir durum.

Okumaya devam et