Sinemaya gidiyorsun adam sana elektronik bilet veriyor, birincisi bunu kendin alabilirsin ikincisi bileti aldıktan sonra kapıdaki ekrana bileti okutmak için de bir adam duruyor. WHAT? Ben bunu kendim yapabilirim.Biz kardeşimle epey konuşuyoruz bunun üzerine. Niye bu işlere ihtiyacımız var? Neyse, bugün tesadüfen Anıl Aba’nın Birgün’deki bir yazısında denk geldim ve resmen aydınlandım. Aba’nın anlattığı kitabı henüz okumadım ama listeme ekledim, okuyacağım. Şimdilik onun anlattıklarıyla yetiniyorum;
London School of Economics’de antropoloji profesörü olan David Graeber bundan birkaç sene evvel doihaveabsjoborwhat@gmail.com diye bir e-posta hesabı açar. bs: bullshit ancak Google bullshit kelimesinin mail adresinde geçmesine izin vermediği için kısaltma kullanmak zorunda kalmış.
Daha sonra sosyal medyadan bir duyuru yapar; yaptıkları işin “bullshit” olduğunu düşünenlerin bu adrese tam olarak ne yaptıklarını ve neden öyle düşündüklerini beyan ettikleri bir e-posta atmasını ister.