30 yaşında hayatın anlamını çözdüğünü sanmak ya da bu yaşımdan ne öğrendim?

Yo yo! Depresyonda değilim ve bugün de doğum günüm değil. Her yere açık açık yazdım ama zahmet edip bakamayacaklar için bir minik hatırlatma: 23 Mart’ta doğdum.

Yani birkaç ay daha var, 30 yaşımı bitirmeye. Son bir sene ne yaptığıma baktım da şöyle bi:

ışıl_yılmaz_sümer_30lu yaşlar

1. Aldığım kararların hiçbirini uygulamadım; yeni bir dil öğrenmedim, her gün fotoğrafımı ya da o güne hatırlatacak 6 saniyelik video çekmedim.
2. Kitap yazmadım. Blog çok az yazdım. Bahanem hazır: vaktim yoktu.
3. Az kitap okudum, periler ve devler‘e hiç vakit ayırmadım.
4. Sosyal deneylerimin çoğunu gerçekleştiremedim.
5. Sosyal medya profillerimi besleyemedim.

Bu olumsuzlukların dışında; gerçekten çok çalıştım, sosyal medyadan sonra e-ticarete geçiş yapmak sanıldığı kadar kolay değildi ve öğrenecek dünya kadar şey vardı. E-ticaretle ilgili okumak yeterli değildi ve sektörde pişmek gerekiyordu. Bana güvenen bir ekip ve yöneticilerimle beraber 2014’ü kazasız belasız atlattım. Geriye dönüp baktığımda aldığım yolu, görünce kendime inanamıyorum ve -çok yapmadığım bir şeydir – kendimle gurur duyuyorum.

Bu sene yapamadıklarım bana çok şey öğretti. 20’li yaşlardan kurtulmak, ne bileyim, iyi geldi. Gözümü korkutan 30’lu yaşların sert kabuğunun altında yumuşacık bir kalp taşıdığını farkettim. Bunlar da benim bu yıl öğrendiklerim:

let_the_show_begin

1. Bağlılıklardan kurtul: Bir insanla, eşyayla ya da mekanla olan bağlılıklardan kurtulmayı öğreniyorsun bu yaşlarda. Sana eskiden önemli gelen birçok şey anlamını yitirmeye başlıyor. Bir yerde mi okudum yoksa biri mi söyledi hatırlamıyorum ama Budist felsefesine göre bağlılık tüm acıların köklerinden biri. Eğer bağlandığın şey sana acı veriyorsa onunla arandaki bağı koparmalısın.

2. Önyargıdan arın: Hiçbir zaman çok önyargıları olan bir insan olmadım aslında ama baskıcı, arabesk bir toplumda yaşıyor olmanın hediyesi olarak zaman zaman benden farklı olanları eleştirdiğim olmuştur. Bu sene eskiden eleştirdiğim kimselerle çok verimli sohbetler ettim, iletişim kalitem arttı.

3. Güçlü yönlerini geliştir: Bundan birkaç ay önce Candan Schabio’nun iki günlük yöneticilik eğitimine katılmıştım. İyi bir yönetici olmak için zayıf yönlerinize değil güçlü yanlarınıza odaklanın demişti. Düşünüyorum: ben hiçbir zaman arkadaş canlısı bir insan olmadım ama aksine başkalarına yardım etmeyi, iyi bildiğim şeyleri çevremdekilere heyecanla anlatmayı çok sevdim. Dawson’s Creek’teki ya da Çılgın Bediş’teki bir arkadaş ortamım olmayacak. Bunu biliyorum, çünkü tercih etmiyorum. Ama, küçük çocuklara kod yazmayı öğreten bir ekipte gönüllü olarak yer alacağımı iyi biliyorum.

4. Kötü anıları, negatif düşünceleri arkanda bırak: Geçmiş geçmişte kaldı. Affet! Yaşadığın kötü anlar, kalp kırıkları geçmişte kaldı. Geçmişteki küçük seni affet, sana yaşattıkları için o kişileri affet ve serbest bırak. Kuş gibi hafiflediğini görmezsen şerefsizim!

5. Yaşlanmaktan korkma, başkalarının onayına ihtiyaç duyma: Herkes sana “bak yaşın geldi, artık bi’ aile kur, çocuk yap, iyi bir işin olsun, kariyerin iyi olsun, çok maaş al” diye baskı yapıp duracak, hele de sen kendine! Sakın hayallerinden vazgeçip, sırf yaşlanmaktan korktuğun için baskılara boyun eğme! Bırak, dağınık kalsın. Gez, dünyayı gör. Yeni insanlarla tanış, öğren, daha çok öğren. Diğer her şey zamanı gelince zaten olacak. Kendini başkalarıyla tanımlama, etiketleme, kategorilere bölme.

6. Sınırları kaldır, kendini kutuya hapsetme: Yaşadığın şehirden sıkıldıysan, işinden bıktıysan ya da herhangi bir sebeple gereksiz korkulara kapıldıysan şunu hatırla: Korku öğrenilmiş bir duygudur. İçinde bulunduğun karanlıktan seni ancak sen kurtarabilirsin! Kendini sahip olduklarınla tanımlamayı bırak. Korkularınla yüzleş ve zihnindeki sınırları kaldır.

30 yaşında hayatın anlamını çözdüğünü sanmak ya da bu yaşımdan ne öğrendim?” üzerine 3 düşünce

  1. Mustafa Yalçın

    Harika bir yazı. Belirttiğiniz hedeflerden bazıları, benim de 28 yaş için koyduğum hedeflerden. Bu yüzden kendime ders çıkarabileceğim bir yazı. Yapamadıklarınızı göz önüne koyarak, bunları 31 yaşınızda gerçekleştireceğinizi düşünüyorum. :)

    Yanıtla
  2. evrengunlugu.net

    Merhaba;

    Ben 30 yaşıma girdiğim gün adeta kimyam değişmiş gibi kendimi garip bir ruh halinde hissetmiştim. 33 yaşın içerisinde olduğum şu günlerde hâlâ ağzıma büyük gelen ‘otuz’lu kelimeye ve otuzlu yaşlara alışabilmiş değilim.

    Her yıl benim de seninkine benzer bir listem olur ama bazı projelerim haricinde çoğunu gerçekleştiremem. Bunun en büyük sebebi de önceliğimin ‘kendim’ değil ‘başkası’ için çalışıyor olmam. Hep birileri daha zengin olsun, işini büyütsün diye bütün eğitimimi, tecrübemi, yeteneklerimi haftalık 45 saatlik yasal çalışma süresinin de üstünde üç kuruş maaşa satıyorum (satmak ifadesi belki ağır oldu ama maalesef öyle) ve sonra kendime bir tuğla ekleyemeden tükenmişlik sendromuna sürükleniyorum.

    Hal böyle olunca 6 maddede öğrendiklerinin içinde son madde, hayatımın dönüm noktalarından biri oldu benim için de. Çok bunaldığım ve sıkıldığım işimden bir anda çıkartıldım; bir süre işsiz kaldıktan sonra daha beter bir işte kendimi buldum. 2,5 ay dayabildimve bu defa işi ben bıraktım. İç huzurumun yerle bir edildiğini ve buna sadece geçinebilmek için ihtiyaç duyduğum o maaş yüzünden katlandığımı anladığım an ‘dur’ dedim. Dedim ve şimdilik huzuru evde buldum ;)

    Sevgiler

    Yanıtla
  3. Özen ATALAY

    Aslında şuan da duymak istediğim bir sözü okumak hem şaşırttı beni hem ” evet bunu yapabilirsin ” dedirtti. Geçmiş geçmişte kaldı. Affet! …..
    Affetmek neydi , unutmak mı , yok saymak mı ? Gerçekten affedebilir miydik geçmişin izlerini … Yeni iş yeni iş arkadaşları ve başarılara doymak bilmeyen ama sadece nadasa çekilme ardından bocalayan hala kendini gösteremeyen ben … Hepsi bir arada yenilenmeliydi…

    Teşekkürler Işıl Hanım .. Yazınız bana değer kattı.
    Yalı Spor Özen …

    Yanıtla

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.