Birkaç gün önce hem blogumda hem de sosyal medya hesaplarımdan duyurmuştum, 17 Kasım Cuma günü Kadir Has Üniversitesi’nde yapılan Blog Yazarları Çalıştayı’nın konuklarından biri de bendim. Benim yer aldığım oturum Atıf Ünaldı’nın başkanlığını yaptığı Blog Yazımında Başarının Parametreleri oturumuydu.
Bu yıl üçüncüsü Biz niye olmadık? temasıyla düzenlenen Blog Yazarları Çalıştayı‘nda her biri alanında marka haline blog yazarları, bloglarının bugün geldiği noktayı konuştuk. Çoğunluk sosyal medya mecralarının artışı, okuyucuların dikkat sürelerinin kısalması, internet kullanıcılarının video ve fotoğraf tüketiminin metin tüketiminden daha fazla olmasının bloglarının okuyucu kaybetmesinde ve blog yazarlarının bloglamaktan vazgeçmesinde etkisi olduğu üzerinde hemfikirdi.
Benim bütün bunlara ek olarak bir de şöyle bir bahanem var.
İki yıl öncesine göre hayatımda birtakım değişiklikler oldu. Şubat 2016’da ben 7 aylık hamileyken, Ankara’ya taşındık. Bir ay sonra da bir bebeğimiz oldu. Erken doğum, şehir değişikliği ve kurumsal hayattan ayrılmanın aynı zaman dilimine denk gelmesi beni biraz hırpaladı. İngilizce’de şöyle bir tabir var ya, emontinally unavailable, işte o bendim geçtiğimiz yıl. Bence blog yazarı hatta genelleyeyim, dijital pazarlama profesyonelinin işini iyi yapabilmesi için duygusal olarak uygun olması gerekiyor. Ben değildim ve içerik üretemedim :)
Eksiklerimin farkındayım, sahalara dönme vakti geldi de geçiyor bile. Blog yazarları çalıştayı bu anlamda da etkili oldu aslında. O yüzden Evren‘e ve Atıf Hoca‘ya teşekkürler. Ve orada tanıştığım, uzun zamandır görmediğim güzel insanlara; Hamza‘ya, Haydar‘a, Fırat‘a, Osman‘a ve Burak Adalığ‘a.
Yeniden görüşmek üzere…
Çalıştaya büyük değer kattınız, çok teşekkürler. Sizinle tanışmak büyük bir keyifti. Emeğinize, kaleminize sağlık. Blog dünyası adına güzel işlere imza atmaya devam etmek dileğiyle.
Çok naziksiniz. Sevgiler :)